Çaya Gelen Türbanlı Komşuma Çaktım

Giyinmene gerek yok, gelebilirsin!’ dedi. “Hayır!” dedim. “O zaman donunu giy!” dedi. Giydim. Beni oturttu. Şampanya şişesini aldı. Patlattı. Çok gürültülü olmaması iyi oldu, yoksa dairedeki insanlar ayaklanırdı. Bardaklarımızı doldurdu. Yanağıma minik bir öpücük kondurdu, ‘Teşekkür ederim! Beni büyük bir sorundan kurtardın! “Bunu arkadaşınla yapmalıydın!” dedim. İnsanları severdim, onlar da beni severse karşılık verirdim ama o anda dostça sevgiden çok farklı bir şey hissettim. Masum bir kadın olmadığımı biliyorum ama hissettiğim şey çok masumdu, aşk mı? Ablam banyoya gidip üzerindekileri çıkardı ve bol bir etek ve tişörtle geri geldi ama bu sefer türbanını çıkarmıştı, ‘Abla çok güzel görünüyorsun’ dedim, güldü ve ‘Hadi ama hiç güzelliğim kalmadı’ dedi. Önce ablam masaja başladı, yüzüstü uzandım, ablam bacaklarımı falan ovuyordu ama eli çok yumuşaktı ve sikim de çok yumuşaktı.