Göt deliğinden yapıştırıtırıp doladım ki kaçmaya çalışmasın diye. O mis kokan minik beyaz dantelli külotunu dişlerimle tutup yana çektim ve kılsız amının üzerinde yavaşça dilimi gezdirmeye başladım. Hafifçe dilimi kılsız, daracık amında gezdiriyor, zaman zaman klitorisini öpüyor, bazen de amının dudaklarını ağzıma alıp emiyordum. Çok geçmeden derin bir “Ohhh!” çekti. İyice havasını aldığımı hissettim. Kafamdan farklı düşünceler geçiyor, buraya nasıl geldiğimi hatırlamaya çalışıyordum ki… Odanın kapısı sessizce açıldı.
İçeriye muhteşem bir kadın girdi ve benim hasta halimi umursamadan yerine yadırgan bir şekilde baktı. Kadın, 30-35 yaşında sarı saçlı, yeşil gözlü, memeleri üstündeki daracık bodysini delip geçecekmiş gibi duran balık etli harika bir varlıktı. Bana “Geçmiş olsun Ferdi adam, kendinizi korkudan yutkundum” dedi. “Baba bu ne yaa?” diye sordum. Çok büyük bir şeydi, ilk kez canlı bir penis görüyordum. “Kızım bu senin ilacın, artık bu senin vazgeçilmezin olacak! Yala onu hadi evladım!” dedi. Artık güya robot gibiydim, ne derse yapıyordum ve yaptıklarıma da inanamıyordum.
