Dul Yengesini Ölümüne Siken Hayırsız

Kilodunuda kavradığım gibi çıkardım ve o görkemli neredeyse el değmemiş vajinasına hayranlıkla bir müddet baktım. İçimden yiyip bitirmek geçti o an bu imaj karşısında. Dilimi klitorislerine değdirmeye başlayınca Esra da altımda kıpırdamaya başladı. Dilimi ustaca kullanmamdan ötürü Esra, ilk başlarda başımı güzelce bastırırken daha sonradan kendini iyice bana bırakarak almış olduğu zevke odaklanınca ilk boşalmasını yaşadı ve baxerimi aşağı indirdim. Sertleşen erkekliğimi eline aldı ve soğuk fakat çilek kokan ağzına soktu. Soğuktan ilkin kendimi geriye çeksem de izelin etli dudakları ve güzel ağzına karşı koymam olası değildi. Saçlarını okşuyordum. Kumral ve düz saçları vardı. Omuzlarının dibine kadar sallanıyordu. Sırtını ve saçlarını okşarken aslında ne kadar talihli olduğumu düşünüyordum. Geçtiğimiz ağustos ayında sıcak bir öğle üzeriydi, karşıdan esen sıcak meltem saçlarımı savuruyor, azca ilerimdeki inşaatın gümbürtüsü arka planda hissediliyordu. Esra’nın teni tenime değdiğinde, içimde bir alev tutuştu ve o anı ölümsüzleştirmeye karar verdim. İki bedenin birbirine karıştığı o an, tüm ahlaki sınırları aşan, saf arzunun birleştiği anydı.