Onun için bir kardeş gibi olduğunu söyledi. Tuğçe gitmişti ama parfümünün kokusu içeride kalmıştı. Geceyi sonlandırana kadar ciğerlerim onun kokusuyla doldu. Tuğçe beni kardeşi gibi görüyordu ama ben onu başka türlü görüyordum. Dudaklarına yapışmak, dar kotunun altındaki yuvarlak kıçını avuçlayıp sıkmak istiyordum. Bunları düşündükçe sikim sertleşiyor, sertleşiyordu. Ertesi gün saat 13:00 civarı geldi. Tuğçe bir sağa bir sola sallanıyordu. Çenemi, burnumu, yanağımı öpmeye devam ediyordu. Sonra dilini dudaklarımda gezdirmeye başladı. Başımı ellerinin arasına aldı ve diliyle dudaklarımı ıslattı. Sikim çok sertleşmişti ve boxerımı zorluyordu. Tülin kendine rağmen kasıklarını bastırıyordu. "İmkansız dediğin hissi şu an kasıklarımda hissediyorum babacığım!" diyerek dudaklarımı emmeye başlayınca iyice çileden çıktım ve göğüslerimi ortaya çıkarmaya çalıştı. Göğüslerimin gövdesini kavrayış şekli bile erkeksiz bedenimi aylarca titretti. Hiç beklemediğim bir şey yaptı ve havluyu beline doladı. Yarı kalkık sünnetsiz aleti burnumun ucunda sallanıyordu. Ne dediğini anlamasam da kökünü kavrayıp dudaklarıma yapıştırdığında ne istediğini anlamıştım. Zihnim ve bedenim savaş halindeyken, sünnetsiz ince sikini ağzıma aldım.

Bu videodaki modeller ve kanal

Pornoyu Yorumla

Mail adresinizi kimse göremez. * İşaretlenmiş alanları doldurunuz.

*